Önsezi
TT: Önsezi
Önsezi hayatımızda bir yardımcıdır. Önsezi sayesinde bir çok olaylar tehlikesiz ve zararsız atlatırız.
Küçük Nelly Bonnet hiç de şımarık bir çocuk sayılmazdı. Oysa, ailesi ile birlikte Paskalya Tatilini geçirmek için dağ evlerine taşındığı günü akşamına kadar.
"Odamda yatmak istemiyorum" diye sızlandı.
Bütün gün anne ve babasına ablalarının odasında yatmak için yalvardı. Büyükleri onun inadını kırmak için, ricasını kabul etmediler. Gece olunca küçük Nelly, herkes uyuduktan sonra ablalarının kapısını vurdu. Genç kızlar, büyük bir korkuya kapılan küçük kardeşlerini daha fazla üzmemek için onu yataklarına aldılar. Sabaha karşı bütün dağ evi büyük bir sarsıntı ile sarsıldı. Karların erimesiyle dağdan kopan bir kaya villaya çarpmış ve Nelly'nin odasını olduğu gibi alıp götürmüştü. Bonnet ailesi dehşetten büyümüş gözlerle odanın olduğu yerde açılan kocaman deliği seyrettiler. O günden sonra Nelly'ye bir azize gözü ile bakmaya başladılar.
Sanki meçhul bir ses çocuğa o gece odasında uyumamasını bildirmişti. Bu sese uymak için, her zaman uysal olan küçük kız ilk defa olarak büyüklerine kafa tutmuştu.
Son savaş sırasında bir kadın rüyasında savaş gemisi Oregon'un bir zırhlı ile karşılaştığını ve Oregon'un süvarisi olan oğlunun başka kazazedeler ile bir tahta parçasına yapışarak dalgalarla mücadele ettiğini görmüştü. Kadının feryatları ile bütün ev halkı uyandı. Ertesi sabah Philadelphia sokaklarında gazeteciler kazayı haykırıyorlardı. Kadının oğlu kazadan kurtulmuştu.
Tarihin ilk günlerinden beri hep böyle olağanüstü olaylar ilgi çekmiştir. Aziz Augustin derdi ki: "İnsanda öyle bir kudret vardır ki, akıl bunu kavramaya yetmez."
Dünya kurulduğundan beri bir çok kimselerin geleceği okudukları ve karşısındakilerinin düşüncelerini keşfettiklerine inanılır.
Fakat insanın birçoklarının sezişlerine veya telepatilerine pek inanılmaz, bunları kocakarı masalları yanı sıra kaydeder.
Yarım yüzyıldan beri ilim bu telepati olayları üzerinde bazı incelemelerde bulunmaya başlamıştır. Psikolojinin cevap vermediği konulara "Parapsikoloji" adını vererek, analizlerde bulunmuştur.
Paris ve Londra gibi üniversitelerde, bu konu üzerinde çalışmalara başlanmıştır.
Almanya'da 30.000 kadın, Rusya'da esir düşen kocalarının serbest bırakıldıklarını önceden haber vermişlerdir.
Londra'da, Parapsikoloji Enstitüsü, önsezileri olan kimselere bunları kaydetmelerini ve kapalı zarfı kendilerine yollamalarını rica ediyor.
Birleşik Devletler "Duke" Üniversitesinde, Profesör J.R.Rhine ile karısı Louisa birbirlerinden uzak binlerce olay haberlerini tespit etmişlerdir. Yıllarca deneylerden sonra herkesin böyle önsezilere elverişli olmadığı açıklanmıştır. Sovyet Rusya'da hipnotizma ve düşünce aktarmasının bilimsel olaylar gibi etüt edildiği kaydediliyor.
Birkaç yıl önce hiç bir doktor, bilgin, psikolojist veya din adamı bu "altıncı his" olaylarına inanmazdı. Oysa bugün bütün bu adamlar telepatinin var olduğunda fikir birliği halindedir.
Mesela; güneşe birlikte uyanan bir İsviçreli genç kadın 1947 yılının 17 Şubat sabahı oğlunu kızak kaymak için 30 km mesafede bir dağa götüreceği sırada, apartmandan çıkmadan önce bilinmez bir gücün kendisine engel olduğunu hissetti. Oğlunun ağlama ve yalvarmalarına rağmen evinden çıkmadı. O akşam radyodan, binecekleri trenin devrildiğini haber aldılar.
Romatizmalı yaşlı bir kadın kanepesinin üzerinde yatarken birden içinde bir sıkıntı hissetti ve topallayarak komşusuna kadar gitti. Komşu kadın onunla alay etti. Eve dönen kadın kanapenin üzerinde asılı bir tabloyu seyrederek kendisini oyalamaya çalıştı, fakat yaşlı kadıncağız biraz yatabildi. Yine içindeki sıkıntıya karşı koyamayarak mutfağa giderek kendisine çay hazırlamaya koyuldu. Tam o esnada büyük bir gürültü duyarak oturma odasına koştu, tablo kanepenin üzerinde, kadının başını koyduğu yastığın üzerine düşmüştü.
Maamafih bu esrarlı olayları örten perde yavaş yavaş yırtılmaktadır. Mesela; beynimizin sadece yüzde onunun çalıştığı tespit edildi, diğer yüzde doksanı "sessiz sahayı" meydana getiriyor. Bu sessiz hücreler de büyük bir faaliyet göstermektedirler.
İnsan oğlu uykusunda rüyaları ve uyanık olduğunda önsezileri ile kafasını çalıştırmaktadır.
Fransız okulunun "parapsikologları" önseziyi zaman içinde çalışan bir radara benzetmektedirler. bundan böyle zamanı tek bir bulut olarak kabul etmek zorundayız. Artık kesin olarak zaman ve mekanın birbirine bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Fakat bu esrarı henüz çözecek duruma erişilmemiştir. Klasik Psikolojinin teşkil ettiği çengelin sınırları henüz bizlere kapalı.
Maamafih bugün çözemediğimiz bu esrarı pek de yabana atmamız doğru olmaz. Önsezi, gün geçtikçe bilim dünyasına girmekte ve bundan böyle incelenmek ve etüt edilmek istenmektedir.
En çok okunan makaleler